© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Bol Karlı Bir Kış Dileği ile…

Bol Karlı Bir Kış Dileği ile…

Merhabalar!

Sizin bu son bir kaç haftanız nasıl geçti bilmiyorum ama New York’ta
geçirdiğim harika günlerden sonra, 11 Aralık günü, New York’tan kızımla Venedik’e varıp, ayağımızın tozu (ve jet lag) ile ev taşıdım! Fakat çok, ama çok zevkli geçti Venedik’teki evimizde geçirdiğimiz ilk hafta sonu… Ve 14 Aralık kar serpiştirmeye başlamıştı ki, kendimizi trene attık, ve Floransa yolunu tuttuk.

Vardığımızın akşamı “the Club” olarak bilinen bir derneğin her yıl düzenlediği Noel galasına davetliydik. Gerçekten her seferinde bir birinden farklı ve ayrıcalıklı geceler organize ediliyor the Club tarafından… Bu sefer de sene sonu kutlamalarını David’in ayakları altında girdik! Evet, Accademia Müzesi’ndeki gerçek David heykeli önünde çok hoş bir yemek düzenlenmişti. Herkes smokinler ve kimisi kısa, kimisi uzun hoş tuvaletler içindeydi. Gece boyunca bol bol Kristal içtik! 🙂 Eee, sene sonu geldi mi köpükler de artıyor ne de olsa! Bizleri hediye ettikleri özel imalat the Club üyelerine mahsus the Club “for her” ve “for him” eau de parfum ile eve yolcu ettiler…

Bu sene Noel’i ve yılbaşını Venedik’te yeni evde kutlarız diyorduk ama tabii hiç beklemiyorduk 18 Aralık gecesi dağdaki gibi Floransa’ya lapa lapa kar yağacağını… Akşam yemeğine çıkmak için hazırlanırken bir pencereden baktığımızda gözlerimize inanamadık… Dakikalar içinde her yer bembeyaz olmuştu… Arabalar bizim evin önünden ilerleyemiyorlardı bile… Arabaların kimisi kenara çekmiş, kimisi de patinaj yaparak iniyordu bizim yokuştan. Kara alışık olmayan ve dolayısıyla hazırlıklı olmayan (ne dökecek tuz ne yolları temizleyecek araç vardı!) Floransa’yı tam felç etti bu durum… Onun arkasından da eksi 11’e düşünce hava, şehir tam birbirine girdi… Ben ne yaptım tabii? Dışarıya çıktım o lapa lapa yağan karın altında dilime yağan kar tanelerini yakalayıp, ağzımda erimesinin tadını çıkardım! Ve yeni karın ayaklarım altında o gıcır gıcır edişinin zevkine vardım!!! Anlayacağınız ben tam bir kış budalasıyım, Norveç’te büyümüş bir çocuk olarak! Kar beni hep çocukluğuma götürür…

Bu kadar kardan konu açılmışken tabii nerede kayak kayılır hakkında bir çift laf edemeden duramayacağım. Dağ iyi güzel, ama güzel après ski ve yemeği yoksa orada iş yok demektir… Bu yüzden benim bahsedeceğim yerlerde harika spalar, restoranlar ve gece hayati mevcut… Artı çocuk kayak okulu tabii ki!

Cortina İtalya’nin Uludağ’… Orada her yer hoş! Dolomitlerin pembe mermer taşının rengi kar ve güneş de inanılmaz bir yansıma yapıyor ve manzarasına doyulmuyor açıkçası!

Corvara, belki en güzel bölge Dolomitler dışında… Orada La Perla Oteli gerçekten çok misafirperver! http://www.hotel-laperla.it/. Ayrıca bu bölgede ata binebilirsiniz! Onun yakınında San Cassiano en güzel restoranların olduğu dağ bölgesi… Hotel Ciasa Salares La Siriola en güzel otel ve mükemmel restoranı var. Hotel Rosa Alpina St. Hubertus Relais&Chateaux üyesi… Yemekler çok lezzetli.

Geçen sene gittiğimiz San Candido Avusturya sınırına çok yakın olduğu için Alman-İtalyan kültürünün karışımını sergiliyor… Orada Posta Alpina Oteli’nin mevcut bir kaç chalesinden birinde de kalırsanız, şikâyet etmeyeceğinizden eminim… Post Alpina Oteli (Wachtler ailesinin 3 otelinden en lux olanı ve en yenisi) spası geçen sene yeni yapıldı… Daha yeni kızıma doğum günü kartı geldi postadan!! http://www.posthotel.it. Yemekler gerçekten çok güzel ve kasaba çok şirin. Her şey çocuklar için düşünülmüş, otelin babysitting odası bile var siz yılbaşı yemeği yerken!

Umarım sizler de benim kadar çok seviyorsunuzdur karı… Sevseniz de sevmeseniz de, sizlere kar dolu bir kış dilerim!:) Yakında görüşmek üzere!

Yazar Hakkında /

Yazarımız hakkında kısa özgeçmişi çok yakında sayfamızda olacaktır.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.