© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

365 Yeni Gün, 365 Yeni Şans

365 Yeni Gün, 365 Yeni Şans

Yeni bir yıl ve hepimiz her şeye yeniden başlamayı istiyoruz, hep daha iyi yeni bir yıla başlayalım istiyoruz. Eski yılla vedalaşıp tamamen unutmak istiyoruz olumsuz her şeyi… Ancak işin özü değişmesi gereken yıllar değil, biziz ve alışkanlıklarımız aslında…  

Yeni gözlere ve yeni bakışlara ihtiyacımız var öncelikle…

“Kendini gerçekleştiren kehanet” kavramını artık duymayan kalmadı. Sosyal psikolojide “Pygmalion Etkisi” olarak da incelenen bu olgu, “kişinin olumlu veya olumsuz beklentilerinin bir süre sonra gerçekleşeceği ve hayatına yansıyacağını öne sürer. Beklentiler ve düşünce sistemi kişinin davranışlarını ve tutumunu etkileyeceğinden, bu davranışlar zamanla etrafındaki kişilere, olaylara ya da durumlara yansır ve gerçekleşecek olan düşünülen veya beklenen ile paralel olur” der bilim insanları.

Günlük yaşamda çok duyduğumuz aklıma gelen başıma geldi”, “sakınan göze çöp batar” gibi deyim ve atasözleri aslında “kendini gerçekleştiren kehanet” kavramının vücut bulmuş halidir.

“Sürekli negatif olaylara ve insanlara maruz kalmak radyasyona maruz kalmak gibidir; azı bir şey yapmaz ama çoğu size büyük zarar verir.”

Hayallerimizin yolunda ilerlerken potansiyelimiz üzerindeki limitleri nasıl kaldırmamız gerektiğine gelin birlikte göz atalım…

  1. Karamsarlıktan artık kurtulun gitsin.

Karamsarsan karamsar olaylar, kişiler, peşinden gelecek ya da siz öyle olduğunu sanacaksınız. Her kötülük beni bulur dedikçe çağırmayı sürdürdüğünüz için muhtemelen bulmaya devam edecektir. Hemen olumluya odaklanmaya gayret edin, potansiyelinizi küçümsemeyin ve yapabileceğinize inanın.

  1. Aldığınız risk kadarsınız.

Alacağınız riskin ne olduğu ya da büyüklüğü önemli değil. Tüm çabanızı ortaya koyarken önünüze çıkan engellerin gözünü korkutmasına izin vermeyin. Cesur davranın ve hayallerinize giden yolda sakın tereddüt etmeyin. Risk almak, bazen söylemeyi beceremediğiniz kişilere hayır demek bile olabilir.

  1. İç sesinizi dinleyin: “Yapabilirim!”

Beyin kodlama ile çalışır ve sen iç telkinle “yapabilirim” dedikçe buna inanıp harekete geçer.

Çoğunlukla bu konuda en büyük engel, kendimiz ve davranışlarımız olabiliyor. Kendinize karşı acımasız olmayı bırakın. Siz kendinize inanmadan başkalarının size inanması mümkün olmayacaktır.

  1. Klişelerden kurtulun.

Klişeler hayatımızı ve çoğu zaman da davranışlarımızı ele geçiriyor. Düşünce sistemimizden, duygularımıza ve sonrasında da davranışlarımıza yansır. Klişeler bizi ele geçirir, klişelerimizi değiştirirsek hayatımız değişmeye ilk adımı atacaktır.

  1. Övgüleri kabul edin.

Başkalarını övmek konusunda cömert olun ve sizi övdüklerinde bunu tevazu göstererek nazikçe kabul edin. Sadece başkalarından beklemeyin, kendinize karşı da cömert ve destekleyici olun. İç sesinize inanın ve onu takip edin. Unutmayın, bir şeyi kırk kere söylersek olurmuş!

“20 dakika kuralı”

Değişim için 20 dakika ayırın

Eğer her gün 20 dakika spor yaparsanız sağlığınızla ilgili endişelenmenize gerek kalmaz, eğer günün 20 dakikasını temizlik ve düzen için harcarsanız karışıklıkta kaybolmazsınız, gününüzün 20 dakikasını konsantrasyonunuzu artırmaya ayırırsanız yaratıcılık konusunda endişelenmenize gerek kalmaz, günün 20 dakikasını size yakın olan birini dinlemeye ayırsanız ilişkilerinizle ilgili hiçbir endişeniz kalmaz, günün 20 dakikasını kendinizi dinleyip not almaya ayırsanız fikir bulamayacağınız düşüncelerinden uzaklaşırsınız, gününüzün 20 dakikasını yeni gelir kaynakları aramak için kullansanız finansal problemleri daha kolay aşabilir hale gelirsiniz, kendinize 20 dakika rahatlama ve dinlenme süresi verin. Bu şekilde yorgunluk şikayetleriniz büyük oranda azalacak.

Ve unutmayın; günün 20 dakikasını kitap okumaya ayıran birinin, nasıl başarılı olduğuna dair sorulara verecek net bir cevabı vardır. Büyük hedefleri başarabilmek için, en küçük adımların bile hesaplandığı, detaylı bir programa sahip olmanız lazım.

S – Specific (Özel): Gelişim için özel bir hedef belirleyin.

M – Measurable (Ölçümlenebilir): Gelişimi ölçümleyin.

A – Assignable (Görevlendirilebilir): Görevleri kimin yerine getireceğini belirleyin.

R – Realistic (Gerçekçi): Mevcut kaynaklarla hangi sonuçların elde edilebileceğini gerçekçi bir şekilde ortaya koyun.

T – Timeline (Zamanlama): Sonuçların ne zaman elde edilebileceğini hesaplayın.

Büyük hedefleri başarabilmek için, en küçük adımların bile hemen atılmaya başlanması lazım. Daha ne bekliyorsunuz, 2018 tüm nimetleriyle sizi bekliyor, hadi gidin ve alın istediğinizi!

Bana ulaşmak için ozgur@ozguraksuna.com ya da @ozguraksuna sosyal medya hesaplarını kullanabilirsiniz.

Yazar Hakkında /

Özgür Aksuna, 1978 yılında çok sevdiği Ankara’da dünyaya geldi. Üniversite yıllarına kadar Ankara’da eğitim hayatını sürdürdü, Müzik ve yayıncılık hayatına 1995 yılında TRT Ankara Radyosu ve TRT Ankara Televizyonu’nda başladı ses sanatçısı olarak bir çok program, konser ve turnelerde görev aldı, beraberinde ses sanatçılığı kariyerine Kültür Bakanlığının kadrosunda da bir süre devam ettikten sonra bir çok özel radyoda program yapıcısı, spiker, haber editörü,müzik direktörü, dj eğitmeni ve yayın yönetmenliği yardımcılığı yaptı. 1999 yılında Türkiye’nin en önemli yabancı müzik istasyonlarından Capital Radio ile başlayan Dj’lik ve radyo programları ile adını “Türkiye’yi Uyandıran Adam” olarak tüm Türkiye’ye ve yurt dışına duyurdu.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.