Yönetici Değil, Lider Olmak: Cengiz Tuğrul Ayaz

Tesadüfen gelen bir teklifi kabul etmesiyle kendisini havacılık sektöründe bulduğunu belirten başarılı yönetici Cengiz Tuğrul Ayaz, kendisine dair merak edilenleri ve meslek hayatındaki başarılarını MAG Okurlarına anlatıyor…

Kendinizi nasıl tanımlarsınız?

İnsanın kendisini tanımlaması çok kolay değil. Ama beni bilen, benimle çalışan arkadaşlarımın tanımlamalarının daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu soruyu onlara sorduğunuzda sanırım benim için çalışkan, motivasyonu yüksek ve sosyal biri olarak size cevap verirlerdi.

Sizi hayatta bir adım öne taşıyan şeylerin neler olduğunu düşünüyorsunuz?

Benim için önde olan hep ailem olmuştur. Hayatımın belli noktasında yaşamımızın içine giren oğlum ve eşim beni hep bir adım öne taşımıştır. Tabii ki onların desteği, sevgisi ve aşkı iş hayatımda da başarılı olmama neden olmuştur.

Ruhunuzu nelerin beslediğini söyleyebilirsiniz?

Ruhumu besleyen en büyük etkenler, gelecek ve gençler. Her yaptığım işte ve aldığım kararda, geleceğin sahiplerini düşünmek beni etkilemiştir. Onlara bırakacağımız dünya önemli ve bu bizlerin ellerinde. Bu düşünceden dolayı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu’nda derslere giriyorum. Onlara mevcut hayatı ve geleceği anlatmak benim en büyük besin kaynağımdır. Bundan dolayı da yıl içinde birçok üniversite, beni konuşmacı olarak davet eder ve programımın yoğunluğuna göre onlara vakit ayırmaya çalışırım.

“Asla yapmam” dediğiniz şeyler var mı?

Yapmam dediğim bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. Ama sosyal etkinlik olarak bunu soruyorsanız, sanırım yamaç paraşütü yapmam. Adrenalini severim ama bu bana biraz fazla. Çok zevk alacağımı düşünmüyorum. Onun dışında, “asla yapmam” diyeceğim bir şey yok. Pek büyük konuşmayı sevmiyorum. Düşünün, bir Havalimanı Genel Müdürü olarak Türkiye Altın Çilek Ödüllerini Şebnem Schaefer ile sunup, uç noktayı dahi yaptığım için, her şeyi yaparım.

Sizce zor bir insan mısınız?

Evet, iş hayatında çok zor bir insanım. Ama aynı zamanda çok da kolay bir insanım. İş anında veya iş ile ilgili bir konuda tepkilerim sert olabiliyor, fakat sosyal hayatımda beni tanısanız bırakamazsınız diye düşünüyorum. Elli yaşındayım ve yeri geldiğinde çalışma arkadaşlarım ile on sekiz yaşındaki bir delikanlı gibi olabilirim. Ama genel anlamda çok kolay biri değilim.

Hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?

Her insan gibi benim de dalgalı dönemlerim oldu. Ama ben hiçbir zaman yılmadım. Çünkü şunu biliyordum; bu geçince, aklıma geldiğinde güleceğim. “Ben buna mı üzülmüşüm?” dediğim çok zaman oldu. Her ortamda ve konuşmalarımda aktarmışımdır; zor zamanlarını ve dalgalı dönemlerini insanlar aileleri ile atlatır. Ben de bu dönemlerimi hep çekirdek ailem ile birlikte, onların destekleri sayesinde atlattım.

Sizce yaşamayı en değerli kılan şey nedir?

Öncelikle yaşamak, bizim için kılınan en değerli şey. Aldığımız her nefes bize hayat ve mutluluk veriyor. Bunu daha sağlıkla ve neşe ile yapabiliyorsak, sanırım değer budur. İş hayatı, okul hayatı, gençlik, hepsi geçiyor. Ama aldığımız sağlıklı ve mutlu nefesler bizler için en değerli şeylerdir. Bunun dışında, yılmadan yapılan mücadele ve sonunda elde edilen başarı, sanırım yaşamayı değerli kılmakta.

Mesleğinizin en güzel yanı nedir?

Daha küçük yaşlarımda bana “Ne olacaksın?” dediklerinde “Personelci olacağım,” derdim. Bunu neden derdim bilmiyorum, sanırım insan ile ilişkilerimin iyi olmasından kaynaklıydı. Ve gerçekten de Türkiye’nin en iyi insan kaynakları yöneticisi oldum ve başardım. Sonrasında ise yine Türkiye’nin en büyük havalimanlarından biri olan YDA Dalaman Havalimanının genel müdürü oldum. Buradaki başarım da yine insan ile olan ilişkimden kaynaklanıyordu. Şunu söylemeye çalışıyorum: Mesleğimin en güzel yanı insana dokunmak sanırım.

Sizi, bir havalimanında genel müdür olmaya iten güç nedir?

Öncelikle, havalimanı genel müdürü olmak için yola çıkmadım. Aklımdan hiç geçmiyordu. Tesadüf ile gelen bir teklif ve benim bunu kabul etmem ile başladı bu serüven. Havacılığı bu kadar sevebileceğimi hiç düşünmemiştim. Öyle sevmişim ki bu mesleği, tekrardan yüksek lisans yaptım ve bitirme tezimi terminal işletmeciliği üzerine hazırladım. O da yetmedi; genel müdür olarak çalışmamın dışında, üniversitede terminal işletmesi derslerine giriyorum.

Meslek hayatınızda başarılı mısınız?

Başarı, kime ve neye göre bilmiyorum. Ama ben başarıyı, aldığım tepkiler ve çalıştığım şirketin marka değerinin artmasına yapmış olduğum katma değer ile görebilirim. Çünkü çalıştığınız şirketin Türkiye’de ve yurt dışında adını duyabiliyorsanız ve buna istinaden size olumlu tepkiler geliyorsa, sanırım başarılısınızdır.

Geçtiğimiz dönemde Türkiye’de ve yurt dışında ödüller aldınız. Aldığınız bu ödüller sektörünüzde dikkat ekti. Sizce neden bu ödüller size verildi?

Baştan beri söylediğimiz bir şey var; işinizi zevk ile, aşk ile yapmanız gerekiyor. Eğer ki severek yaparsanız her zaman başarılı olursunuz. Ben sabahları işe mümkün olduğunca gülerek ve en sevimli halim ile gelmeye çalışıyorum. Akşama kadar da aynı tempoda devam ediyorum. Bulunduğumuz havalimanı Türkiye’nin en güzel bölgelerinden birinde ve doğal olarak insanları da enerjik. Ben de bu enerjiye ayak uyduruyorum. Bunlar da sanırım ödülleri getirdi. 2021 yılında, Altın Çilek Ödüllerinde Yılın İş İnsanı ödülünü ve YDA Dalaman Havalimanı olarak da Yılın Turizm Markası ödülünü aldık. KKTC’de Altın Caretta Ödül Töreni’nde ise Yılın En İyi Yöneticisi ödülünü aldım.

Başarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Başarı, mutluluktur sanırım. Tabii ki her daim başarılı olamazsınız ama olduğunuz zaman, içinizdeki adrenalinin yükselmesi farklı bir zevktir. Adrenalinimi yükseltmek için yamaç paraşütü yapmama gerek yok. Esasında sabır çok önemli, eğer ki sabırlıysanız ve devamlı üretiyorsanız, şartlar geldiğinde başarıyı yakalayacaksınız. Hiçbir zaman, oturduğunuz yerde başarı size gelmeyecektir. Bizim kuşak bu konuda daha sabırlıydı; ama yeni kuşaklar bunu biraz daha hızlı elde etmek istiyorlar. Belki de onlarınki doğrudur. Bunu zaman gösterecek yine.

Öncesinde havacılık sektörüne dair bir ilginiz olmamasına rağmen neden bu mesleği bu kadar sevdiniz?

Sektör zaten kendisini hızla geliştiriyor ve büyütüyor. Siz durmak isteseniz de o durdurmuyor. Özellikle teknolojinin ilerlediği, zamanın değerli ve hızlı hareket etmenin önemli olduğu bir dönemde havacılığın içinde buldum kendimi. Ben zaten kişilik olarak çok oturan biri değilim. Bu sektörün büyümesi, hareketli olması ve insan için çalışıyor olmamız bana mesleği sevdirdi.

Basında haberlerinizi sıklıkla görüyoruz ve basın ile yakın bir ilişki içerisindesiniz. Bunu neye borçlusunuz?

Basın tabii ki en büyük iş ortağımız. Yaptığımız tüm güzel işlerimizi basın mensubu arkadaşlarımız ile paylaşıyoruz. Onların desteği bizler için çok değerli ve önemli. Hiçbir zaman basından gelen bir telefonu ve isteği reddetmedim. Mümkün oldukça bilgi paylaşımını gerçekleştirdim.

Başarılı bir yönetici olarak, en büyük motivasyonunuz nedir?

Kendimi her daim motive edecek bir şeyler buluyorum. Hayatı seviyorum, yaşamayı seviyorum, sosyal aktiviteyi seviyorum, doğayı, hayvanları vs. her şeyi seviyor olmam -hümanist bir insan olduğum için- beni motive edebiliyor. Ama en büyük motivasyonum, yine söyleyeceğim, ailem.

Çalışanlarınız tarafından bir lider olarak kabul ediliyor musunuz?

Ben her zaman hayata olumlu ve pozitif baktım. Toplumda şöyle bir kanı var: Olumsuz bir durumda olumlu olmak, saflık olarak görülür. Ama tam tersi, bunun adı liderliktir. Ben çalışan tüm arkadaşlarımın önünü açmak ve daha ileriye gitmeleri için desteklerim. Onlar kendilerini geliştirdikçe hem çalıştığı kuruma hem de kendi özüne katma değer sağlayacaklardır. Bizlerin ana görevi budur. Onun için, ben bir üst düzey yönetici değilim, onların gözünde liderim.

Hayatta her şeyi deneyerek öğrenenlerden misiniz, yoksa hayata karşı normalde çekingen bir tavrınız mı var?

Hiçbir şeyden çekinmedim ve çekinmem de. Denemem gereken bir şey varsa yaparım. Çünkü çekingen olduğunuz sürece öğrenemezsiniz ve kendinizi geliştiremezsiniz. İşin içinde olmak ve kendi ellerimle yapmak, benim öğrenmemde daha etkili olmuştur.