Elif Ölmez: Önceliği Çocuklar
Güzelliği, tarzı ve sosyal medya paylaşımlarıyla adından sıkça söz ettiren, Ankara cemiyet hayatının sevilen siması Elif Ölmez, hakkında merak edilenleri, rutinini, ilgi alanlarını ve gelecek planlarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kendinizi biraz tanıtabilir misiniz?
1986, Ankara doğumluyum. KATÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme bölümü mezunuyum. Evliyim. Dört ve altı yaşlarında iki kızım var. Havacılık, inşaat ve enerji alanında faaliyet gösteren şirketimizin proje geliştirme departmanı ile ilgileniyorum.
Bir gününüz nasıl geçiyor? Rutinlerinizden bahseder misiniz?
Çocuklarımın olmasıyla birlikte tabii ki birçok konuda düzenimiz değişti. Eskisi kadar yoğun çalışma temposu yok. Önceliğim, işten çocuklara kaydı ve çok da güzel oldu. Sabahları onları uyandırmak, onlarla kahvaltı yapmak, onları okula göndermek benim en büyük mutluluğum. Çocuklarım okuldayken yapılması gereken her şeyi bitirmeye çalışırım ve çocuklarım geldiğinde mutlaka onları ben karşılarım.
Yemek ve sunum yapmak sizin için ne ifade ediyor?
Yemeğin amacı karın doyurmak olsa da bence önce ruhu doyurmalı ve önce göze hitap etmeli. Sunumu güzel olan yemeğin, tadının üzerinde de olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum. Zaten artık tüm dünyada yemek sunumları, yemeğin tadından daha fazla ön plana çıktı.
Sizce harika bir cumartesi akşamı nasıl olur?
Planlı bir akşam yemeği veya bir konser olabilir; evimde film izleyerek ailemle vakit geçirmek olabilir ya da eşimle çok sık yaptığımız, ufak il dışı kaçamakları da olabilir. Aslında o günü nasıl geçirdiğiniz ve nasıl sonlandırmak istediğinizle çok alakalı bence.
Güzelliğiniz ve tarzınızla dikkatleri üzerinize çektiğiniz, modayı yakından takip ettiğiniz biliniyor. Peki, bu yazın trendleri neler olacak?
Öncelikle çok teşekkür ederim. Nisan ayında eşimle birlikte Amerika ve Fransa tatili gerçekleştirdik. Her iki ülkede de yaptığım alışverişlerde çok fazla neon renk ile karşılaştım. Bunun dışında birçok dünya markası, yeşili ve pembeyi, ışıltıları ve taşları kullanmış. Siyah ve beyaz yine vazgeçilmezler arasında tabii ki. Jean dokulu veya jean görünümlü çantalar, ayakkabılar da gene çokça karşımıza çıkacak.
Yaz için tatil planı yaptınız mı?
Küçük çocuklarım olduğu için tatil programlarımız da gene onlara yönelik oluyor. Arkadaşları, kuzenleri Çeşme’de olduğu için hepsi sabırsızlıkla yaz tatilini bekliyorlar. O yüzden bu yıl da açılışı Çeşme’de yapacağım ve çoğunlukla Çeşme’de olacağım; ama tabii ki Ege ve Akdeniz kıyılarının farklı yerlerinde tatil programlarımızı da yaptık.
Sosyal medya paylaşımlarınız beğenilerek yakından takip ediliyor. Sosyal medyanın hayatınızdaki yeri nedir?
“ellf_style” henüz yeni açtığım bir sayfa. Günde bir kere paylaşım yaptığım da oluyor, birçok kere paylaşım yaptığım da. Her şey o anın fotoğrafı veya o anın videosu. Yaşayan bir sayfa. Gittiğim bir yeri, tattığım bir yemeği, gördüğüm ve beni yansıttığını düşündüğüm, benim gözüme hoş görünen bana hitap eden şeyleri paylaşıyorum. “ellf_style” sayfasına bakıldığında, aslında benim yaşam şeklimi ve tarzımı görüyor insanlar.
Sanat ve estetik, hayatınızda hangi noktada bulunuyor?
Estetik kaygısı olmadan yapılan sanatın, gerçek anlamda sanatı yansıttığını düşünüyorum. Kaygı ve beğenilme endişesi, sanatın özgünlüğü engelliyor. Önemli olan, sanatçının ifade etmek istediği duyguyu karşısına doğru iletebilmesi. Ben de evimdeki tablo ve diğer sanat eserlerini seçerken gerçekten bana hissettirdiği duygusu ile ilgileniyorum.
Hayalinizdeki eve sahip olmak nasıl bir duygu?
Gerçekten tarifsiz… Sonsuz huzur, sonsuz mutluluk demek benim için evim.
Evinizin iç mimarisinde nasıl bir tarz benimsediniz? Renklerden ve mobilyalardan biraz bahseder misiniz?
Işık İç Mimarlık ile birlikte çalıştık. İsteğimiz, modern ama şık bir evdi. Roberto Cavalli ve Etro gibi dünya markalarını tercih ederek, istediğimiz modern şıklığı yakaladık. Evin genelinde açık renkler hâkim ancak, bazı yaşam alanlarında ve aksesuarlarda koyu ve vurucu renkler seçerek bir ahenk oluşturduk.
Evinizde, vakit geçirmekten en çok keyif aldığınız alan neresi? Neden?
Şömine alanı benim en sevdiğim köşe. Sıcaklığı ve sakinliği huzur veriyor. Kitabım ve kahvem de bana eşlik ediyorsa uzun süre oradan ayrılmayabilirim.
Peki, evde vaktiniz en çok nerede geçiyor?
Tabii ki mutfakta. Ben mutfağı hep çok sevmişimdir. Yeni tatlar ortaya çıkarmak hoşuma gidiyor. Evde küçük çocuk olunca da her gün “Ne yapmalı?” ya da “Bu yemeği nasıl sevdirebilirim?” arayışı oluyor. Böyle olunca da bazen tüm gün mutfakta olabiliyorum.
Bir evin olmazsa olmazı nedir? Bir evi yuva yapan nedir?
Evin rengi, dekorasyonu, oda sayısı gibi birçok şey, hepsi insanın kendi seçimi. Benim için bir evin olmazsa olmazı huzur, neşesi ise çocuklar. Yuva yapan ise aile bütünlüğü.
Evinizde, her bir aile ferdinin kendine özel alanı var mı?
Evet, var. Evimizi dizayn ederken buna çok dikkat ettik. Herkesin kişisel alanının olması, herkesin özgürce ve kimseyi rahatsız etmeden dilediğini yapması büyük konfor.
Evinizin ilham veren, sizi üretmeye iten ya da aklınıza yeni fikirler getiren noktası var mı?
Tabii ki mutfak. Yeni denemeler en büyük hobim olmuştur her zaman. Mutfakta yeni tatlar üretmeyi ve sevdiklerimle paylaşmayı seviyorum.
Misafirleriniz sizi ziyaret ettiklerinde ne hissediyorlar?
Evin enerjisini sevdiğini söyler misafirlerim. Şık ve huzurlu bulurlar.
Gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?
İleride bir sanat galerisi projem var. Farklı konseptlerin birleştiği, ilgi alanına göre tercihlerin olacağı, sanata dair birçok şeyi barındıran bir galeri. Sadece doğru zamanı beklemekteyim.
