© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Bilkent Center Sanat Sokağı’nda Özel Bir İsim Şehriyar Cem

Bilkent Center Sanat Sokağı’nda Özel Bir İsim Şehriyar Cem

Yeni ve başarılı etkinlikleri ile adından sıkça söz ettiren Bilkent Center Sanat Sokağı özel bir ismi daha ağırladı. Rahmi Çöğendez’in Bilkent Center Sanat Sokağı’na taşıyarak Ankara’ya tanıttığı bu özel kişi Şehriyar Cem. Son müzayede için Ankara’ya gelen Şehriyar Cem ile sanatını, tablolarını ve sanata bakışını konuştuk…

Sanat ile yolculuğunuz ne zaman başladı? Bugün bu yolun neresindesiniz ve kendinizi bu süreçte nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gözümü açtığımdan beri sürekli babam Yakup Cem’i resim yaparken gördüm. Fakat yaptığı portrelerdeki hanımların dudaklarını pek bir renksiz bulduğumdan, bulduğum en kırmızı boyaları sürerdim dudaklarına. Benim yaptığım bu “düzeltme”yi silmek bir hayli uğraştırırmış babamı. Tuvaller, fırçalar ve boyalarla dolu bir atölyede büyüdüğümden elimden yüzümden boya hiç eksik olmazdı. Sürekli elimde bir kalem, her yere bir şeyler çizerdim. Sonrasında soluğu Marmara Üniversitesi Heykel Bölümü ve Art Students League of New York resim atölyelerinde aldım. Bugün aradan onca yıl geçmiş olsa da yapacaklarımı düşündükçe çok büyük bir heyecan hissediyorum. Daha gidecek çok yol, aşılacak çok engel ve yapılacak çok iş var.

 

Tablolarınızı birkaç kelimeyle özetlemenizi istesek bize neler söylemek istersiniz?

Tablolar bazen tek olarak, bazen de bir grubun parçası olarak ortaya çıkıyor. Çoğunda renkler ve formlar birbirini dinamik hareketlerle kovalıyor. Hepsi uzun bir sürecin acı ve tatlı yansımaları; duygularım, hislerim ve tutkularımın soyut bir dışavurumu.

 

Sizin için en özel olanı hangisi? Bir tabloyu nasıl tanımlarsınız?

Bir eserine tutkuyla bağlanmak, onun özel olduğunu düşünmek sanatçı için biraz tehlikeli bir durumdur. Yeniyi aramaya ve yaratıcılığa kapanmaktır bir anlamda. Buna rağmen resimlerim arasından benim için daha farklı anlamlar ifade edenler, sebepsiz yere daha çok sevdiklerim ve daha ileri bir noktaya ulaştığıma inandıklarım var. Onlara bakarken daha çok keyif aldığımı söyleyebilirim.

 

İlk tablonuzu kim aldı hatırlıyor musunuz?

2003 Yılında New York’taki bir sergide adını şu anda hatırlamadığım bir koleksiyoner almıştı. Daha sonraki satışların da bir bölümünün kimlere gittiğini bilmiyorum. Belki de en doğrusu bu: “Bir tablo ve onu elde etmek isteyen tanımadığım biri.”

 

Resim dışında nelerle uğraşıyorsunuz?

Genellikle fotoğraf, heykel, gravür ve antikalarla uğraşıyorum.

 

Resimlerinizde etkilendiğiniz bir akım veya sanatçı var mı?

Sanırım en çok Salvador Dali, Lee Bontecou ve Richard Serra’dan etkilendim. Yaratıcılık sınırlarının ne fikirde, ne iki boyutlu bir çerçevede, ne de bir oda veya vadiye sığmayacağını öğrendim. Bu aralar soyut ekspresyonist işlere odaklansam da çok büyük bir minimalizm hayranıyım.

 

Sizce iyi bir ressam olmanın olmazsa olmaz kuralları nelerdir?

Öncelikle sanatçı her eserinde seyircisiyle iyi ve dürüst bir iletişim kurmalı. Bunu yaparken de malzemeye olan hakimiyetini sergilemeli. Bu unsurlar birbirini destekler ve ortaya yıkılmayacak olan sanatsal yapı çıkar.

 

Şimdiye kadar açtığınız sergiler hakkında bilgi verir misiniz? Sizin için ayrı bir önemi olan serginiz var mı?

New York’ta öğrenim gördüğüm Art Students League bünyesindeki öğrenci sergileri dışında İstanbul ve Ankara’da kişisel ve karma sergilere katıldım. 2011 yılında dört yıl aradan sonra Bilkent Sanat Sokağı’nda açtığım kişisel sergi benim için çok özeldi. İlkbaharda açan çiçekler gibi, uzun bir duraksamanın bittiğinin habercisiydi.

Bilkent Center Sanat Sokağı ve Rahmi Çöğendez ile tanışmanız nasıl oldu?

Uzun zamandır ailemizin çok yakın bir dostu olan sayın Çöğendez ile 2005 yılında Türkiye’ye döndükten sonra dostluğumuzu profesyonel bir seviyeye taşıdık. Birlikte Ankara’da küratörlüğünü yaptığı ilk kişisel sergimi açtık.

 

Ankara’da sizleri görmek gerçekten çok güzel, sizin eserlerinizi bizlere sunduğu için Rahmi Çöğendez’e teşekkür ederiz. Siz neler söylemek istersiniz?

Sanat süreci birçok insanın tahmin ettiğinin dışında çok farklı ve zorlu bir durum. Yanımda beni sonuna kadar destekleyen ailem ve Rahmi Çöğendez gibi dostlarım olduğu için çok mutluyum. Son zamanlarda açtığımız sergilerin devamını getiriyoruz. Bu yıl, gerek Türkiye’de, gerekse New York’ta çok yoğun bir üretim sürecindeyim. Ardı ardına yeni sergiler ve projelerle karşınızda olacağız sanıyorum.

 

[nggallery id=1175]

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.