© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Özgür Aksuna; Doomscrolling Bağımlısı Olabilirsiniz

Özgür Aksuna; Doomscrolling Bağımlısı Olabilirsiniz

Deprem ve sel felaketleri derken aslında maruz kaldığımız bu negatif şeylerin bir takıntıya dönüşeceğinden habersizdik. Uzun süredir yavaş yavaş dile getirilen, birkaç yıldır hayatımızda olan yeni bir terim artık tam anlamıyla hayatımıza girdi: Felaket kaydırması.

Felaket kaydırması (İngilizce doomscrolling veya doomsurfing), tek seferde çok fazla olumsuz habere maruz kalma eylemine verilen bir addır. Ruh sağlığı uzmanları, bu eylemin hepimiz için zararlı bir konu olduğunu savunuyorlar. Pandemide başlayıp her olumsuz durumda daha da artan bir hale dönüşen bu durum artık hepimizin ortak konusu haline geldi. Özellikle çocukların ve gençlerin çok daha fazla korunması gereken bir durum.

“Felaket Kaydırması” Nedir? Nasıl Kurtulabiliriz?

Türkçe karşılığı tam olmasa da; genelde kötü haber bağımlılığı, uzun saatler negatif haber okuma eğilimi ve felaket kaydırması gibi tanımlayabiliriz. Biz hüzünle beslenmeye meyilli bir toplumuz; biliyorsunuz gözyaşı yoksa bir dizi ya da film iş yapmaz.

Negatiflik, eğilimimizi tanımlamak için kullanılan bir terim. Sosyal medyada kendinizi, negatif bir haberi çok dikkatli incelerken buluyorsanız ve engel olamadığınız bir şekilde ilginizi çekiyorsa büyük ihtimalle felaket kaydırması yapıyorsunuzdur. Araştırmalar gösteriyor ki, bu duruma meraklı olan kişiler daha fazla depresyon, anksiyete ve uykusuzluk yaşıyor.

Neden Engel Olamıyoruz?

Bu sorunun cevabını şöyle açıklayabiliriz: Kontrol bizdeymiş gibi hissediyoruz. Böyle zamanlarda kontrol duygusuna büyük bir ihtiyaç duyarız. Sürekli olumsuz haberleri kaydırdığımızda, hâkim olma ve bu duruma karşı bir planı olma hissi oluşmaya başlar. Sosyal olarak konunun içinde olmak ve insanlarla bunu tartışabilmek iyi hissettirir. Bu yönüyle, aslında bir kaygı bozukluğuna benzer. Bizim gibi düşünen, ortak fikirde ve görüşte olanları gördükçe haklı olduğumuzu düşünürüz, onaylanmış hissi gelişir.

Olumsuz Haberler Bağımlılık Yapabilir

Medya sistemi ve sosyal medya algoritmaları, sizi bir konuda haber ve içerik bombardımanına tutmak üzere planlanmıştır. Bu durumun içine bir süre sonra sıkışıp kaldığınızı görürsünüz.

Bu, yaradılıştan gelen tetikte olma ve adrenalin sisteminin aktif olması ile bizi sürekli tetikler, stres hormonumuz artar, kortizon hormonumuz yükselir, bedensel problemler yaşamaya başlarız, kilo alma dahil birçok değişimi beraberinde getirir bu durum. Bilgi edinmek güzeldir ancak bu süre iki saatten fazla olmaya başladıysa önlem alma vaktidir. Baş ağrısı çekiyorsanız, uyku ve sindirim problemleri yaşamaya başladıysanız temas ettiğiniz medya içeriklerini değiştirmek için harekete geçmelisiniz.

Nasıl Engelleyebiliriz?

Birçok bağımlılık ya da yüksek seviye alışkanlıkta olduğu gibi bu iş için zaman ve çabaya ihtiyaç olacaktır. Bir alışkanlık değişimi süreci başlatmalısınız. Çoğumuz, bunu değiştirme kararı almadan önce durumu kabul etmemiz gerektiğini biliyoruzdur. Sosyal aktivitelerden uzaklaştıysanız ve ailenizle geçirdiğiniz zaman kısıtlanmaya başladıysa artık harekete geçmenin zamanı gelmiştir.

Kurtulmak Mümkün mü?

Amacımız dünyadan kopmak değil elbette, mutlaka hayattan haberdar olup gündemi izleyeceğiz ve dahil olacağız.

  • Haber siteleri ve sosyal medya kanallarını amaç dışında ziyaret etmeyin. Bunun yerine, zihninizde bir amaç olsun. Görmek istediğiniz konuya yönelik özel aramayla kullanın sosyal medyayı. Böylelikle, amacı dışında gereksiz negatifliğe maruz kalmamış olursunuz.
  • Sınır koyun ve günün belli bir saatini belirleyin. Bir programla çalışıyoruz, işlerimizi planlıyoruz ya da ajanda takip ediyoruz çoğumuz. Bu işi de programa ekleyip sadece o belirlenen zaman dilimlerinde yapmaya çalışabiliriz. Almanya’da yetişkinlerle yapılan bir çalışma, iki buçuk saatlik medya tüketiminin hafif ve orta düzey depresyon belirtilerine sebep olduğu sonucuna ulaştı.
  • İnsanlarla yüz yüze iletişim kurun. Dijital bile olsa insanla temas edin.
  • Dışarı çıkın. Doğada daha çok zaman geçirin.
  • Kendinizle temasa geçin.

Ekran başında fark etmeyebilirsiniz. Muhtemelen bu çabanızın başarıya ulaşmadığını da fark etmezsiniz. Ailenizden uzaklaşır, arkadaşlarınızla az görüşür ve kendinizle baş başa kalamaz olursunuz. Anda kalma ve mindfulness farkındalığı, yoga, meditasyon, doğa, aile ile temas, hobiler ve kendinle geçirilen kaliteli zaman bu konuda en çok önerilen yöntemler. Çare, daha fazla farkında olmakta…

Yazar Hakkında /

Özgür Aksuna, 1978 yılında çok sevdiği Ankara’da dünyaya geldi. Üniversite yıllarına kadar Ankara’da eğitim hayatını sürdürdü, Müzik ve yayıncılık hayatına 1995 yılında TRT Ankara Radyosu ve TRT Ankara Televizyonu’nda başladı ses sanatçısı olarak bir çok program, konser ve turnelerde görev aldı, beraberinde ses sanatçılığı kariyerine Kültür Bakanlığının kadrosunda da bir süre devam ettikten sonra bir çok özel radyoda program yapıcısı, spiker, haber editörü,müzik direktörü, dj eğitmeni ve yayın yönetmenliği yardımcılığı yaptı. 1999 yılında Türkiye’nin en önemli yabancı müzik istasyonlarından Capital Radio ile başlayan Dj’lik ve radyo programları ile adını “Türkiye’yi Uyandıran Adam” olarak tüm Türkiye’ye ve yurt dışına duyurdu.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.