© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Annemin Dünü, Bugünü ve Beni

Annemin Dünü, Bugünü ve Beni

Soğuk ve sisli bir kış sabahında taze bahar Mayıs ayı yazımı planlarken aklımda ayın önemli gününe dair, anne olunca yaşadıklarımı sizler ile paylaşmak vardı ama daha yeni paketten çıkmış bir anne olarak çok fazla bir tecrübem olmadığından bu yazımı anneme, canıma, kanıma, en iyi arkadaşıma, en başucuma, en neşeme ve bana hayatta en çok güvenen varlığa adamak istedim…

Kendisi bu satırları okuduğunda henüz Anneler Günü gelmiş olmayacak ama rötarlı olmasından bin kat iyidir diye düşündüm.  Ben kendisine seni, “kendi çocuğumu kucağıma aldığımda” anladım diyemem, çünkü ilk günler tabii ki sevinç ve bol yorgun saatlerle geçti ama ne zaman uykusuz geceler, günler sıradan oldu bizim için benim idrak mekanizması ancak o zaman çalıştı canım anneciğim. Bana o sonsuz ve asla karşılık beklemeden verdiğin sevginin kıymeti bir o kadar daha pekişti şu 40 günlük loğusa bunalımımdan kurtulunca. Şimdi deliler gibi bekliyorum kızımın bana “anne” demesini, saçlarımı okşamasını, el ele yürüyüşlere çıkmamızı, ona senin bana sunduğun periler dünyasında elimden gelen en iyiyi vermeyi. Sana her zaman dile getiremediğim kelimelerimi yazıya dökmeye çalışıcağım buradan… Anneler Günün kutlu olsun birtanem.

Anne; bence sen çok özelsin… Yıllar bize meydan okurken, sen o yılların en büyük Don Kişot’usun bizim ailede. Yorulmadan, sıkılmadan, bir gün pes etmeden hepimizi kucaklayan kocaman bir kalbin var. O doğaüstü sabrın ve sevgin ile bizi birbirimize kenetle-yen bir kanatsız meleksin. Bırak bizim aileyi çevrene bile ışık saçan, her zaman yardıma koşan herkesin annesisin sen. Babamın aklını hiçbir zaman sorgulamadım ama seni kaçırmak zaten pişmanlık olurmuş anneciğim. İyi ki bu ailenin çocuğu oldum dememin en baş nedenisin sen, kartanem.

Anne sen çok eğlencelisin… 12 yaşında bir kız çocuğunun diretmesi ile yıllardır devam ettiği işini bırakıp benim okuluma öğretmen olduğun günden beri kızını, kızı kadar anlayabilen nadir anne-lerdensin. Gençlik yıllarımı seninle hatırladığımda inan hep bir tebessüm oluyor dudaklarımda. Bana küçükken öğrettiğin şarkılar, oynadığımız oyunlar, genç kız olurken yanımdaki en eğlenceli ve sohbeti keyifli arkadaşımdın anneciğim sen benim. Hep destektin benim arkamda. İstemeye istemeye yolladın beni yurtdışlarına biliyorum, çok gözyaşı döktün özlemimden ama ben böyleydim her şeyi yalnız başarmak taa 3 yaşından beri kanımda, aklımda, kal-bimde vardı. Ama sen bir dakika bile karşı çıkmadın bu kararıma. Hep arkamda ve yanımda oldun bu süreçlerimde. Ve ben hep sana döndüm anneciğim, o sıcak kollarında daha da güçlendim ve umarım senin yarın kadar fedakar ve neşesi bol olabilirsem kızıma benden daha mutlu insan olmaz.

Anne sen bugüne kadar gördüğüm en çalışkan, en fedakar insansın. Senin koşuşturman hayatta, daha çok genç yaşta yaptığın evliliğin, benim doğumum, okulunu bunca koşturma içinde birincilikle bitirmenden başlamış. İş hayatında bir gün durmadın, hem evimizde sıcacık aşımız ve yüreğin bizle idi hem de okulda tüm arkadaşlarıma en iyiyi vermek için çabaladığın gece-ler pek fazlaydı. Hiç unutmuyorum bir gece sabah 3’te yatmışsın kompozisyon sınavlarını teker teker düzeltmişsin haylazların. Annecim dedim “inan okumuyoruz biz öğrenciler ne yazdığını kağıtta. Yorma kendini bu saatlere kadar.” dedim. Senden gelen cevap çok utandırmıştı beni. “Bir kelimesini öğrenseler ben görevimi yapmış olurum.” dedin. Beni böyle eğittin sen. İnce bir tığ oyası gibi bana çaktırmadan işledin beni.

Anne sen bana, babama, anneanneme, dedeme, eşime ne güzel annelik yaptın. Ruhum daralır ya bazı günler, geceler benim. Sen o kısa alanda dar paslaşmaların en büyük holiganısın. İlmek ilmek beni kendime dikiyorsun en yerlerde süründüğüm anlarda. Bir gün yalnız hissetmedim kendimi şu boş dünyada senin yanında. Babam ailemizin direği ama annecim sen gizli kahramanısın evimizin, ocağımızın, aşımızın. O yumuşak sesinle kalbimden şelaleler akıtıyorsun. Kızım bile annesinin sesinden çok senin sesine alıştı, ninnisini anneannesinden dinlemeden uyumuyor.

Anne seni bugüne kadar incittiğim her salise için çok pişmanım. İnsan hep en yanındakine hor davranır ya, ondandır bu acemiliğim, bilmeyişim, şımarıklığım. Her dilimin ucundakini sana aktarışım. Hep yanımda olduğun için hem suçlusun hem güçlüsün bu yüzden. Bu senin de ve şimdi benim de kaderim. Bu hoyratlık (günah çıkarmak için demiyorum) başka ailen de olsa böyle olacaktı. Şimdi ben kızımın en yanıyım. Bakalım vakti gelince o, benim nelerimi beğenmeyecek,kusurlar bulacak, elindekini hep var sayacak. Bu da bana devrettiğin taç gibi, zamanı gelecek kızım da o tacı kendi kızına devredecek.

Dedim ya anneciğim şimdi 7 aylık çiçeği burnunda bir anneyim, tek dileğim ömrüm vefa ettikçe evladıma senin gibi bir anne olmak. Cennet annelerin ayaklarının altında. Evet, doğru, çok meşakkatli ama bir o kadar da vazgeçilmez bir duygu, meslek bizimkisi. En büyük dileğim bu masal çok uzun sürsün. En yakında sigarayı bırak. Allah sana uzun, sağlıklı, bizli ömürler versin cantanem.

Bir de hep hep hep söylüyorum ama söz uçar yazı kalır biliyorsun… Anne seni çok seviyorum.

Yazar Hakkında /

Yazarımız Tuğçe İnal; TED Ankara, Bilkent Ünv. Turizm ve American College of Switzerland (MBA) mezunudur. Çesitli sektörlerde yöneticilik yaptıktan sonra kendi şirketi olan Say Something Nice ile sosyal medya danışmanlığı yapmaya devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.