© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

AMO L’ITALIA- Italya’yı Seviyorum

AMO L’ITALIA- Italya’yı Seviyorum

Ciao (Merhaba)! Çoğu zaman olduğu gibi yine son dakika program yapmaya çalışıyordum, bayram için… Bir arkadaşımla beraber, yurt dışına gidelim dedik… Perşembe günü baktık, vizesiz turlarda yer yok… (Amerika vizem var ama taa oraya gitmek için de zaman kısa…) Neyse İtalya’ya gitmeye karar verdik ve hemen belgelerimizi toplayıp vizemizi de mucize eseri alıp, turumuzu ayarladık… Ver elini Roma… Şaka gibi…  Vizesiz turlarda yer yok diye üzülürken, İtalya’ya vize aldık… Sağolsun Aydagül Ferullo ve konsolosluktakiler gerçekten çok yardımcı oldular….

İtalya’yı, İtalyanlar’ı, İtalyan Mutfağı’nı, markalarını, konuşmasını, evet İtalyan her şeyi çok severim!

Herkese ilham vermesi için “Klasik bir Roma turunda ne yapılır?”, onu yazmaya karar verdim. Kimileriniz gitmiştir, güzel anıları canlanır; gitmeyenler de biraz hayal kurup, düşünce güçleriyle gitmek üzere enerji toplarlar dedim…


ÖNCE DUA EDELİM

Tabi ki öncelikle Vatikan’a gidilir, dua edilir. (Hangi dinden ve inançtan olursa olsun, insan her yerde açık yüreklilikle güzel duygularını, dileklerini paylaşabilir bence…) Ortasında 25 metrelik bir obelisk (dikili taş) olan San Pietro Meydanı’nda biraz sıra bekledikten sonra Vatikan’a girebilirsiniz. Dünyadaki en küçük devlet olmasına rağmen, dünyayı yöneten bir merkez olarak bilinen Vatikan, her şeyiyle çok etkileyicidir. Ve çok ilginçtir ki; İtalyan değil, İsviçreli muhafızlar tarafından korunmaktadır…

 


DAN BROWN’UN KİTABI

“MELEKLER VE ŞEYTANLAR”DAN BİLİRSİNİZ…
Vatikan’dan çıkınca Tiber Nehri üzerinde karşınıza çıkan Melekler Köprüsü ve Melekler Kalesi de çok ihtişamlıdır. Köprüden geçerken sağlı sollu görkemli melek heykellerini ve kalenin tepesinde Başmelek Mikail’in heykelini görebilirsiniz. Dan Brown’ın “Melekler ve Şeytanlar” kitabında da geçen bu mekan gerçekten büyülüdür…

 


DÜĞÜN PASTASI

Romalılar’ın “Düğün Pastası” diye dalga geçtikleri Venedik Meydanı da enfestir. Bembeyaz mermerleriyle, dev heykelleriyle özellikle geceleri muhteşemdir.

 


PARALAR HAVUZA…

Turistlerin buluşma noktası, Roma’nın en bilindik yerlerinden biri Trevi Çeşmesi’dir. Bizde daha çok, Aşk Çeşmesi olarak bilinir. Burada dilek tutarsınız ve arkanızı dönüp para atarsınız. Ben de, hem kendim hem de sevdiklerim için dileklerde bulundum, herkes için ayrı ayrı para attım… (Aslında bazıları burada dilek tutanların tekrar Roma’ya geleceklerine inanır. Bence bunun sebebi; bu güzel yerin tadına varanların tekrar tekrar gelmesi olabilir.) Binaların arasına sıkışmış olmasına rağmen burası çok keyifli bir yerdir… Bir de çevresindeki küçük dükkanlardan aldığınız dev külahtaki, dev dondurmayla bulutların üstüne çıkarsınız…

 


ŞİMDİ ALIŞVERİŞ ZAMANI

Trevi Çeşmesi kadar popüler bir diğer yer de İspanyol Meydanı ve Merdivenleri’dir. Pek çok etkinlik burada düzenlenir. Ayrıca bu meydanda ve karşısındaki dünyaca ünlü markaların bulunduğu Via Condotti’de alışveriş yapmadan ve tabi ki Caffe Greco’da bir espresso içmeden olmaz. Bulgari, Valentino, Armani, Missoni, Gucci, Max Mara, Fendi, Prada gibi en bilindik İtalyan markalarının bulunduğu “Modanın Kalbinin Attığı Yer” olarak da bilinir.

Bu arada belirtmeliyim ki; bayram nedeniyle İtalyanca’dan çok Türkçe duydum. Sanırım bu sefer yabancı bir ülkede Japonları bile sayı olarak bastırmış olabiliriz.



GÖRKEMLİ PANTHEON

Yine Roma’nın önemli değerlerinden ve bir mimarlık harikası olan Pantheon’un yapımının milattan öncelere dayandığı söylenir. Bunun yanında dünyada en iyi korunmuş yapılardan biridir. Anlamı da “Tüm Tanrıların Tapınağı”dır. Kim bilir, belki de bu sayede bu kadar iyi korunmuştur…

 


DOĞRUYU SÖYLEMEYEN ELİNİ KAPTIRIR!

Gerçeğin Ağzı ilginçtir. İnanışa göre bu heykelin ağzına elini sokan kişi, şayet yalan söylüyorsa heykel onun elini ısırır… Aman dikkat!

 


KOLEZYUM

Bu sefer, tüyler ürperten gladyatör dövüşlerinin yapıldığı Kolezyum’a gitmedim. Ama adet yerini bulsun, hani Roma’daki turistik yerlerdendir diye onun adını da geçireyim dedim.

 


GECE GÜNDÜZ KEYİF

Navona Meydanı, burada yer alan Dört Nehir Çeşmesi (dünyadaki dört büyük nehri temsil eder: Ganj, Nil, Plata ile Tuna) ve etrafındaki restoranlarda vakit geçirmek gece olsun gündüz olsun, süperdir.



POPOLO’DA TATLI YEMEDEN OLMAZ

Hadi konuyu tatlıya bağlayalım… Popolo Meydanı’nda güzel bir carpaccio, artık zevkinize göre bir pasta (yani makarna) ya da incecik, kağıt gibi bir pizza üstüne bir tatlı; mesela bir tiramisu veya tartufo al cioccolato (yani dondurmalı çikolata topları) yemek lazım… Oh hayat bu işte! Çok şükür…

 


MUHAKKAK GİDİLMELİ: ASSUNTA MADRE

Buralarda restoran, cafe önermeyeceğim. Çünkü nerede canınız, ne çekerse onu yiyin, için, bunları düşünmeden keyfinize bakın. Atmosfer de, yemek de bence Roma’da her yerde güzel. Ama sağ olsun çok zevkli arkadaşım Fabio Cortese sayesinde gittiğimiz “Assunta Madre”yi belirtmesem içime sinmezdi. Burada da hayatımda yediğim en güzel deniz mahsullerini yedim. Çok güzel, kaliteli ve efsaneleşmiş bir restoran.

“Celebrity”lerin de Roma’daki ilk tercihi. Gelenler çok hoş… Turistik bir yer asla değil. İtalyanlar’ın olduğu hoş bir yer. Ayrıca İtalyanlar’ın sadece pasta (makarna) ve pizzayla beslenmediğinin de en güzel kanıtı. Fiyatlar, bu lezzete ve bu şıklığa hayli uygun. Kesinlikle rezervasyon yaptırmalısınız. Yoksa yer bulmak mümkün değil. Bence muhakkak gidilmesi gereken bir yer. Teşekkürler Fabio!

Cafe Tur’la gerçekleştirdiğimiz bu seyahatten ve rehberlerimizden ben çok memnun kaldım. Umarım en yakın zamanda yine giderim. Herkese de gitmesini öneririm. Hayatınızın her anını şükürle geçireceğiniz mutlu günler diliyorum…

Arrivederci (Hoşça kalın)!

[nggallery id=958]

Yazar Hakkında /

Yazarımız hakkında kısa özgeçmişi çok yakında sayfamızda olacaktır.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.