© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Next Level AVM’de Yasemin İlhan İle Kışa Hazırlık

Next Level AVM’de Yasemin İlhan İle Kışa Hazırlık

Uzun yıllar yurt içi ve yurt dışında jazz ve latin müzik tarzında orkestra solistliği yapan, sahne stilini tamamlamak için tasarlamış olduğu kolyelerin çok beğenilmesi üzerine 2013 yılında tamamen el yapımı kolyelerden oluşan ve kendi markasını kuran Yasemin İlhan ile Next level AVM’de alışverişe çıktık ve kışın en trend parçalarını keşfettik.

Sizi tanıyabilir miyiz?
1976 doğumluyum. Aslen Mersinli bir aileyiz. Devlet memuru bir ailenin çocuğu olduğum için eğitim hayatım farklı şehirlerde geçti. 1993 yılından beri Ankara’da yaşıyorum. Müziğe olan yoğun ilgim ve yeteneğim daha sonra profesyonel anlamda bu işi yapabilmeme yol açtı ve uzun yıllar jazz-latin müzik tarzında yurt içi ve yurt dışında orkestra solistliği yaptım. Yaklaşık üç yıldır aktif olarak solistlik yapmıyorum. Çok nadiren kıramadığım bazı dostlarımın dernek geceleri gibi özel etkinlik veya davetlerde senede bir iki kez sahne alıyorum. Bunun dışında yarı değerli taşlardan tasarladığım özel takılar için 2013 yılında kendi markamı kurdum ve halen Yasemin İlhan markası adı altında koleksiyonlar hazırlıyorum.

Bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz, neler yapıyorsunuz?
Maalesef güne geç başlayanlardanım. Çünkü yıllarca sahne temposuna alışan bir uyku düzenim ve bioritmim var. Gece erken yatmayı başaramadığım için erken güne başlayamıyorum. Şu sıralar markamın devam eden kış koleksiyonu için çalışıyorum. Gerçekten her biri tek tek el emeği olduğu için bir kolyeyi tasarlayıp bitirmek yorucu oldukça yorucu oluyor. Arta kalan zamanları da biraz sosyal hayata, arkadaşlara, biraz spora, biraz da kendime ayırmaya çalışıyorum.

Alışveriş düşkünü müsünüz? Ne kadar sıklıkta alışverişe çıkarsınız ?
Alışverişi severim. Modayı ve tasarımcıları iyi takip ettiğim için sezon başından belirlediğim, gardırobuma eklemek istediğim parçalar vardır zaten. Genellikle sezon başlangıçlarında sıklıkla alışverişe çıkarım.

Alışverişe çıktığınızda en son ne aldınız?
En son ipek uzun lacivert bir etek, bir triko elbise ve siyah bir çanta aldım.

Next Level AVM’yi nasıl buldunuz?
Oldukça ferah ve güzel enerjili bir AVM oldu Ankara için Next Level. Kaliteli, sakin ve keyifle alışveriş yaparak zaman geçirebiliyorsunuz.

Next Level AVM ‘de size hitap eden Mağazalar yada markalar hangileri?
Harvey Nichols başta olmak üzere MaxMara ve Jo Malone, Next Level’a geldiğimde mutlaka uğradığım mağazalar. Özellikle Jo Malone’nun eskiden hep yurt dışına çıktığımda tutkuyla parfüm aldığım bir mağazayken şimdi Ankara’da Next Level’da hemen ulaşılabilir olması beni çok mutlu etti.

Modayı takip ediyor musunuz, yoksa kendi tarzınız olan kıyafetleri mi giymeyi tercih ediyorsunuz?
Modayı takip ediyorum evet. Çünkü tasarımcıların oluşturdukları her şey benim için çok heyecan verici görsel bir şölen, keyifli ve çok çekici… Ama önemli olan kişinin kendine bir stil oluşturabilmesi. Coco Chanel’in de dediği gibi “Moda geçicidir, stil ölümsüz”. Ben de kendi stilime o sezonda uygun bulduğum parçaları katarak giyinmeyi tercih ediyorum. Örneğin; asla çok moda diye babet bir ayakkabı giymem. Hiç stilim değil çünkü.

Tarzınızı bize nasıl tanımlarsınız?
Bir Akdeniz kadını olarak feminen bir tarzım var diyebiliriz. Balık burcuyum, astrolojide en feminen, en hassas ve yumuşak huylu, duygusal kadınların burcu diye geçer ve ben fazlasıyla burcumun bu özelliğini taşıyorum. Dışa yansıttığınız tarz sizin içinizden gelenlerdir. Oldum olası ipek ve dantel gibi yumuşak kumaşlar, farklı sanatsal mücevherler, zarif ayakkabılar hep ilgimi çekmiştir. Tarzımda bunlardan sıklıkla kullanırım. Örneğin; çok maskülen bir pantolon veya ceketi  beğenip giymek istediğimde çok renkli bir kolyeyle birleştirip ya da içine dantel-ipek bir bluz giyerek yine feminen bir tarza dönüştürüyorum.

Giyim, aksesuar, mücevher konusunda vazgeçemediğiniz parçalar hangileridir?
Dediğim gibi aksesuar, giyim de detay gibi algılansada bence sizin stilinizi en çok yansıtan parça. Benim bu konuda vazgeçilmezim kendi tasarımlarım olan yarı değerli taşlardan oluşan kolyeler. Çoğu zaman önce takacağım kolyeyi belirleyip sonra kıyafetimi ona göre seçiyorum. Kalem etekler ve elbiseler, uzun ipek etekler, iyi kalıplı blue jeanler, ipek bluzla, beyaz gömlekler ve tabii ki ince topuklu ayakkabılar da giyimde vazgeçemediklerim arasında.

Bakım ve güzellik sırlarınız nelerdir? Öğrenebilir miyiz?
Bu konuda çok özel sırlarım yok açıkcası. Ben biraz genler itibariyle şanslıyım galiba. Hiç diyet yapmama gerek kalmadı. Okul yıllarından beri hep spor yapmış olmamın da formumu korumamda çok etkisi oldu sanırım. Bunun dışında cilt temizliğime çok dikkat ederim. Her zaman makyajımı yıkayarak temizlerim. Temizleme sütleri ya da yağları hiç kullanmam. Çünkü cilt gözeneklerinden makyajı tam olarak temizlediklerini düşünüyorum. Temizleme jelleriyle ve suyla yıkayarak cildimi çok daha derinlemesine temiz tuttuğum için, sonrasında kullandığım nemlendirici, serum gibi bakım ürünlerinin faydalarının çok daha etkili olduğunu hissediyorum. Vücut bakımında da benim için geleneksel Türk hamamı ve kese masajının yerini hiç bir şey tutamaz. Cilt kalitesine inanılmaz bir canlılık veriyor.

Tercih ettiğiniz Türk ya da yabancı tasarımcılar kimlerdir?
Türkiye’de Hakan Yıldırım’ı beğeniyorum ve koleksiyonlarını takip ediyorum. Dünya’da benim favorim John Galliano. Modanın Picasso’su. Renkleri bu kadar iyi kullanabilen başka bir dahi tasarımcı olduğunu sanmıyorum. Tasarımları Christian Dior Moda mvindeyken o kadar yüksek bir çıtaya koydu ki seneler geçse de yeri dolacak gibi görünmüyor. Bunun dışında Lanvin’de Alber Elbaz’ın zamansız elbiselerini, Tom Ford’un ve Victoria Beckham’ın şehirli, güçlü, feminen kadın tasarımlarını çok beğeniyorum.

2014 yılı kış modası için ne düşünüyorsunuz?
Bu kış biraz 60’lar, biraz 70’ler etkilerini hissetmeye devam ediyoruz. Uzun çizmeler, shift elbiseler, büyük yakalar ve oversized mantolar oldukça fazla görülüyor koleksiyonlarda. Nötr tonlar olduğu kadar; parlak metalik renkler ve neon renkleri de artık kış modasında görebiliyoruz. Her kadın kendi tarzına uygun klasikleşecek parçalar bulabilir bu kış kolleksiyonlarında. Bence oldukça keyifli.

Giyim konusunda en çok dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdir?
Kendimi rahat hissettiğim, tarzımı ifade eden kombinler giymeye özen gösteriyorum. Elbette yerine göre giyinmek de şıklığın anahtarı. Geçici moda trendleri ile klasikleşecek parçaları iyi ayırt edebildiğimi düşünüyorum ve bu yönde giyim stilimi belirliyorum.

Takı tasarlamaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
Uzun yıllar sahne aldığım gecelerde de günlük hayatımda da hep farklı takılar kullanmaya meraklıydım. Renklerle aram her zaman iyi olmuştur. Hep doğal taşlardan oluşan büyük gösterişli takılar kullanmayı sevdim. Bir zaman sonra bu takılarım çevremden çok beğeni almaya; farklı olduğu için çok tercih edilmeye başlandı. Bende geçen yıl, artık bu tasarımlarımı daha profesyonel bir alana taşımam gerektiğine karar verip Yasemin İlhan markasını kurdum.

Takılarınızı tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Ben tamamiyle doğal taşlarla çalışıyorum. Her taş kendine has rengi, parlaklığı ve kesimiyle basil başına benim için ilham kaynağı zaten. Elbette moda dünyası bize her sezon bazı renkleri daha etkili hale getiriyor. Örneğin; yeşil rengin çok etkin olduğu sezonlarda bende fazlasıyla akik, azurit, kehribar, mercan, lâl taşlarından oluşan kolyeler ve bileklikler tasarlayabiliyorum. Bu arada müzik de benim için olmazsa olmaz. Oldukça geniş bir CD arşivim var. Özellikle tasarımlarıma başlarken muhakkak fonda çalan müzikten de etkileniyor ve besleniyorum.

Takılarınızda daha çok hangi taşları kullanıyorsunuz? 
Turkuaz, mercan, ametist, kuvars ve sedef daha yoğun kullandığım doğal taşlar diyebilirim.

Kişiye özel tasarımlar yapıyor musunuz?
Evet yapıyorum. Bazen çevremden bazen de çevrem dışında benim tasarımlarımı bilip beğenenlerden böyle talepler oluyor. Şu taşlardan oluşan şu renk ya da şöyle bir elbiseyle takacağım bir kolye istiyorum diyorlar. O zaman o kişiye özel tasarım yapabiliyorum. Zaten benim tasarımlarım sınırlı sayıda. Bir Yasemin İlhan kolyesi aldıysanız o modelden maksimum üç tane vardır. Çoğu kolyem aslında bir tane hatta. Benim tasarımım bir kolyenin aynısıyla karşılaşma şansınız hiç yok diyebilirim. Yani sipariş olarak olmasa bile aldığınız kolyenin zaten bir tane olma olasılığı yüksek. Her kadın üzerindekileri hiçbir şekilde başka bir kadın da görmek istemez. Bu da benim çok önemsediğim bir konu. Bu yüzden aslında “az olan daha fazla ve değerlidir” mottosuna inanırım. Sanırım tasarımlarımın tercih edilmesinde de en önemli pay bu.

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.