© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

“Arzu Kaprol” ile Moda Bir Başka

“Arzu Kaprol” ile Moda Bir Başka

Arzu Kaprol’un moda serüveni ilk nasıl başladı? Arzu Kaprol ismini marka yapan en önemli adım neydi sizce?

Çocukluğumun ilk dönemi annemin Bursa’daki moda evinin içerisinde geçti. 6-7 yaşıma gelinceye kadar annemin modaevindeydim ve sanırım bu kısa süre, bu mesleğin hayallerimi süslemesine yetti. Mesleğimi çok isteyerek, bilinçli bir şekilde tercih ettim. Sonra bu işin akademik eğitimini aldım. Mimar Sinan Üniversitesi Moda Konfeksiyon Bölümü ve Paris’te  aldığım eğitim sonrasında katıldığım yarışmalarla yoluma emin adımlarla devam ettim.

 

Arzu Kaprol’u marka yapan en büyük adımın tasarım yaklaşımı olduğuna inanıyorum. Bu adım sonrasında moda serüvenime öncelikle kendi adımı taşıyan Arzu Kaprol markasıyla devam ettim. Arzu Kaprol mağazaları 2008’den beri Türkiye’de AY Marka Mağazacılık ile yapılan lisans anlaşmasıyla büyümeye devam ediyor. Bugün, Nişantaşı, Galata, Bursa Korupark, Antalya Lara, İstinye Park ve İzmir Alsancak’ta olmak üzere 6 tane Arzu Kaprolmonobrand lüks hazır giyim mağazası da bulunuyor. Arzu Kaprol Couture çatısı altında ise kişiye özel yüksek giyim alanında dünyadan önemli isimlere özellikle gece kıyafetleri tasarlamaya devam ediyoruz.

 

Kendinizi geliştirmek için günlük yaşamınızın bir parçası haline getirdiğiniz ritüeller var mı?

Mesleğim her gün tasarım yapmamı gerektiriyor. En büyük ritüelim; yaşamın kendinden ve gördüğüm her şeyden ilham alabilmek.

 

Tasarımlarınız genelde sade ama bir o kadar da çarpıcı. Size ilham veren vazgeçilmezleriniz var mı?

Sanatın tüm dallarından ama özellikle mimariden ilham alıyorum.

 

Siz kendi çizginizi ve tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Sizi diğer modacılardan ayıran en belirgin özelliğiniz neler?

Koleksiyonlarımda her zaman çok özellikli kumaş, mutlaka yaratıcı iç detaylar ve plise önemlidir. Gelenekselle geleceğin inanılmaz rekabeti ve uyumu en belirgin özelliğidir.

 

Yeni bir konsept oluştururken nelere dikkat edersiniz? İyi bir gözlemci misiniz yoksa tamamen kendi hayal gücünüzden mi yola çıkarsınız?

Her ikisi de…

 

Arzu Kaprol markası, yurtdışında önemli defileler düzenledi, Türkiye ve yurtdışı için modanın esas taşlarından biri haline geldi. Louis Vuitton, MiuMiu gibi devlerle aynı podyumu paylaşmak nasıl bir duygu?

Federasyonun Arzu Kaprol defilesini böyle önemli bir güne koymuş olması çok gurur verici. Bir yıldan uzun bir suredir Paris Moda Haftası için çalışmalar yürütülüyordu, Ekim ayında bir sunum yaparak başladık ve Mart ayı için de resmi takvimde olacağımızı en başından öngörmüştük. Türk tasarımcı olarak Paris Moda haftasında olmanın çok büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünmüyorum; benim için önemli olan bugüne kadar üretim, dağıtım, genel kalite standartları gibi önemli bir altyapıyı oluşturabilmek ve dünya lüks moda sisteminin içine kabul edilmekti. Bu anlamda beklediğim ve sektörel olarak çok emek verdiğim bir sürecin doğal akışı diyebiliriz.

 

Paris Moda Haftası kapsamında düzenlenen “Archeology of the Future” adını verdiğiniz defilenin temasından söz edebilir misiniz?

Koleksiyonun ismi, Fransız sanatçı Arman’ın aynı adlı sergisinden ilham alan bir koleksiyon. Tasarımlar ağırlıklı olarak koyu renklerde, izleyicileri tamamen tasarıma odaklayabilmek için monokrom renkler, faklı dokularla birlikte kullanılıyor. Deri belki de koleksiyonun en özellikli materyalini oluşturuyor. Türk derisinin farklılığı, sıra dışı bir özen ve isçilikle üretilmiş olması büyük dikkat çekiyor. Farklı malzemelerin ergonomik bir tasarım anlayışıyla bir arada kullanılması önemli bir fark yaratıyor.

 

Koleksiyondaki parçalarınızdan bahsetmenizi istesek nasıl tanımlarsınız?

Elbiselerde krep ve brokarın birlikte kullanıldığı tasarımların yanı sıra; triko, deri, penye ve ince yünlü kumaşlar, yeni koleksiyonun elbise formlarını zenginleştiriyor. Kadınların vazgeçemediği transparan detayların iddialı bir vurguyla hayat bulduğu parçalar, lazer kesim detaylı ve tafta kollu elbiseler Arzu Kaprol imzasını en iyi taşıyan modellerin başında geliyor.

 

Ceketlerde olduğu gibi fermuarlarla bağlanabilen ve istendiğinde çıkarılabilen pelerinler, koleksiyonun ilham kaynağını destekliyor. Zıtlıkların akışkan bir formda yer bulduğu şifon üzeri derilerle kaplanmış jarse ve ipek bluzlar, uzun gömleklerin yanı sıra; sıra dışı formların yansıması olan saten garnili ve çelik örgülü trikolar, saten-deri detaylı ve yeni formlarında kürk yelekler, volan ve lastikli formların kullanıldığı kabanlar, deri garnili trenchler, çıkarılabilen kürk yakalı deri bolero ve futuristik formların uygulandığı, kollarda taş detaylı ceketler; estetiği ve geleceği vurguluyor. Kaşmir pelerin ve deri motor montu ise dış giyimin iddialı parçalarından…

 

Alt giyim grubu için tasarlanan deri ve tül detaylı tayt modelleri, brokar kumaştan pantolonlar, fermuar detaylı jean ve tulumlar; koleksiyonun katlama detaylarına ve farklılığın dokusuna ayna tutuyor.

 

2011 yaz trendlerinde bizleri neler bekliyor?

2011 yaz sezonunda katlı ve kıvrımlı formları çok sık göreceğiz. Farklı kumaş kombinasyonlarının katlama detaylarıyla birleştirildiği tasarımlar gözde parçalardan olacak. Gri, ekru gibi renkler ön planda olurken fıstık yeşili ve pembeler de ara renk olarak kullanılıyor.

 

Biz bu yaz 2011 “Re-Fine” koleksiyonunda beyaz, siyah, bej ve gri hikayeleri temel renk grupları olarak seçip, keskin formları nötr renklerle iddialı bir yaklaşım oluşturduk. “Re-fine”da Mursi Kabilesine ait motifleri, modellere organze üzerine deri apliklilerle, triko modellerinden şeffaf iplikle ya da ipeklerdeki tel kırmalarla işledik. Koleksiyonda vücut boyamalarının motifleri dışında kullandığımız diğer bir detay ise Brig Laugier’nin “Sculptures de Livres” isimli eserinden esinlenerek ortaya çıkardığımız katlama detayları. Arzu Kaprol koleksiyonlarının futuristik form yaklaşımı, çok özellikli deri kullanımı, deri ipek kombinasyonları ve sıra dışı teknik arayışları bu sezon da yeni detaylarla devam ediyor.

 

Son olarak gelecekteki plan ve projelerinizi MAG okuyucularıyla paylaşabilir misiniz?

Bundan sonra Arzu Kaprol markası defileleri Paris Moda Haftasında olmaya devam edecek. Marka için uluslararası boyutta ünlü isimler ve markalarla aynı noktalarda, yaygın satış çalışmalarımızı da sürdüreceğiz.

 

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.